Yasemin Duran: Yıllarca devlet
okullarında idarecilik ve öğretmenlik yaptıktan sonra 11 yıl da özel sektörde
dershane müdürlüğü yapmış,
yılların eğitimcisi olarak kendinizi
tanıtır mısınız?
Yusuf Özmerdivenli:
En zor soru insanın kendisini tanıtmasıdır. Buna rağmen kısaca bahsedeyim:
öğretmenlik yaparak oradan emekli oldum.
Üniversiteyi Konya Selçuklu Üniversitesi’nde bitirdim. Müteakiben Argıncık
Lisesi’ne atandım.
Orada öğretmen ve
Müdür Başyardımcısı olarak 3 yıl çalıştıktan sonra vatani görevimi yapmak üzere
ayrıldım. Askerlik görevimi Yedek Subay
Olarak tarihi
İstanbul Selimiye Kışlası’nda tamamladıktan sonra Kayseri Lisesi’ne atandım. Fizik
öğretmeni ve Müdür Yardımcısı olarak uzun
Yıllar görev
yaptım. Öğrenciliğimle birlikte hayatımın çeyrek asrının geçtiği Kayseri
Lisesi’nde binlerce öğrenci yetiştirmenin yanında birçok
Kalıcı hizmet ve
esere imza attım. Yazı İşleri Müdürlüğü’nü bizzat üstlenerek KAYSERİ LİSESİ
DERGİSİ’ni çıkardım. “Öğretmen Armağanı”
,
“Kayseri
Milli Eğitim Belgesi” gibi eserlerin
hazırlanmasında görev aldım.
Kayseri Lisesi Dergisi, Dergi Anadolu
gibi dergilerle, Mahalli Gazetelerde çeşitli makale, deneme, inceleme ve
araştırmalarım yayınlandı. Kayseri
Lisesi’nin tarihini gün ışığına çıkarmak,
Kayseri Lisesi’ni dünüyle, bugünüyle tanıtan; tarihi şanla, şerefle dolu,
asırlık abide olan okulu gelecek
nesillere, gelecek kuşaklara tanıtmak;
Kayseri Lisesi’nden bugüne kadar kimler yetişmiş, kimler bu kurumda hizmet
vermiş, Kayseri Lisesine ait
belge, fotoğraf, hatıra vb. bilgileri
zaman selinin önünden kurtarmak amacıyla üç ciltlik 2500 sayfalık “KAYSERİ LİSESİ 100. YIL ŞEREF
BELGESELİ’ni hazırladım. 15 Temmuz 2000 yılında dershane
müdürlüğü üzerine emekli oldum. 11 yıl da dershane müdürlüğü yaparak
eğitime 38 yıl hizmet vermiş oldum.
Yasemin Duran: Meslek hayatınızda unutamadığınız bir anınız
mutlaka olmuştur. Bunlardan birini bizimle paylaşır mısınız?
Yusuf Özmerdivenli: Doğrudur. Meslek
hayatımda unutamadığım, hatta ders alınacak ibret alınacak onlarca, yüzlerce
anılarım olmuştur.
Bitmesine 6 ay kala kızı nişanladılar.
Okulu bıraktırdılar. Eğer engellenmeseydi o öğrencim mutlaka bir kariyer sahibi
olurdu. Öyle çalışkan ve zekiydi.
Şimdi ya doktor, profesör, avukat,
öğretmen, mühendis vb. olurdu. Bu anımı Dergi Anadolu’da yazdım. Oradan
devamını okuyabilirsiniz. Kayın
Validesi “Gelinim evimin sultanı olacak.”diyerek okumasını engellemişti.
Dergi Anadolu’daki yazımın fotokopisi ektedir.
Yasemin
Duran: Sayın Hocam, mesleğinizi
severek ve isteyerek mi seçtiniz? Öğrenci arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Yusuf Özmerdivenli: Hemen
hemen de bütün öğrenci arkadaşların mutlaka bir ideali bir amacı vardır. İyi
bir üniversite kazanıp okumak, bir meslek,
makam, mevki sahibi olmak... Bunun yolu
bu günlerden bu sıralardan geçer. Bunun için de bol bol kitap okuyunuz.
Gireceğiniz üniversite sınavları içinde bu gereklidir.
Çünkü kitap okuyan bir kişinin:
1)
Anlama
kabiliyeti artar.
2)
Yorum
yapma kabiliyeti artar.
3)
Görüş
ufku genişler.
4)
Dünyaya
bakış açısı değişir.
5)
Kelime
haznesi zenginleşir.
6)
Okuma
hızı artar…
Kitap okuyan bir
öğrenci olarak sınava girerseniz ÖSS sorusunu 40 saniyede okur, hemen lep
demeden leblebiyi anlar, çözüme geçersiniz.
Kitap okumayan arkadaşınız aynı soruyu
60 saniyede okur. Hatta ne soruyor, ne istiyor diye geri dönüp okurken zaman
kaybeder. Kitap okuyan
Öğrenci 1/3 oranında zaman tasarrufu
yapar.
Hasılı kitap okumanın faydası saymakla
bitmez. Boş zamanlarınızda bol bol kitap okuyunuz.
Mesleğinizi isteyerek mi seçtiniz
sorusuna gelince… Evet, öğretmenlik sevdiğim, istediğim meslek idi. Kişi severek
seçtiği meslekte başarılı olur. Bu
Konudaki duygu ve düşüncelerimi Dergi
Anadolu’da yayınlanan makalemde anlatmıştım. Daha geniş bilgi için bu makalemi
okuyabilirsiniz.
Yasemin Duran: Röportaj yapma
isteğimizi kabul edip bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Yusuf Özmerdivenli:
Birikimlerini siz gençlerle paylaşma fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür eder;
sağlık, başarı, mutluluk dolu günler temenni ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder